NIETZSCHE AĞLADIĞINDA BEN GÜLÜYORDUM








9 Mayıs 2015 Cumartesi

ÇOCUKLUK ARKADAŞINIZI SATAMAZSINIZ

Çocukluk arkadaşınızı satamazsınız. Buna teşebbüs ettiğiniz an, bütün anılarınız görülmemiş bir hızla kirlenmeye başlar. Masumiyetini kaybeden anılar, kalbinizde çürümeye yol açar. Gözlerinize perde iner. Doğru düşünceleriniz rotasından sapar ve nihayetinde ruhunuz sonsuz bir karanlık denizinin içerisinde kaybolur.

Baharda açan çiçeğin bir mevsimlik ömrünü kıskanırsınız. Pencereyi açtığınızda içeriye dolan ılık hava sizi üşütür. Güzel düşlere elveda, kabuslara merhaba dersiniz..

Çocuklar delilerle niçin eğlenir dersiniz? Çünkü, onları bir tek çocuklar anlarda o yüzden. Çocuk, akıllıyı deliyi bilmez, iyiyi kötüyü bilmez. Çocuklar için yaratılan her şey aynı masumluktadır. Kendi kalplerinin temizliği dünyaya böyle bakmalarına yol açar. Bu yüzden çocukluk arkadaşınızı satamazsınız. Hayatınıza dair temiz ve masum olan her şey çocukluk anılarınızda kalmışsa, çocukluk arkadaşınız bu iki dünyayı bir birine bağlayan bir köprü vazifesi görür. O köprüyü yıkarsanız, iyilik adına hayatınızda hiç bir şey kalmaz. Siz siz olun çocukluk arkadaşınızı satmayın.

5 Mayıs 2015 Salı

İyi Yalancılardık BİZ

Yalanlarımız vardı gün görmemiş; hepsi iyilik, güzellik için söylenmiş... Günaha girme pahasına söylerdik hiç çekinmeden.
Yeri geldi bir doğrudan daha hayırlı işler yaptı. 
''İyi'' yalancılardık anlayacağınız biz. Hem iyi yalan söylerdik hem de iyilik için söylerdik. Yani, iyi insanlardık biz.