NIETZSCHE AĞLADIĞINDA BEN GÜLÜYORDUM








3 Kasım 2010 Çarşamba

YAP O ZAMAN!

Çevremde geçmişten, bugüne dert yanan sızlanan o kadar çok kişi oldu ki, herkesin çevresinde olduğu gibi elbette. Bende durum böyle madem dedim ve tüm sızlananlar için bir reçete hazırladım tabi bu okunaklı bir reçete oldu. Umarım hissayata kelam olabilmişimdir.

 İTİRAF: Kendimden de bildiğim bir kaç sızlanmayı da ekleyiverdim aralara.


Sevgilin seni terk ettiği için yas tutuyorsun; salya sümük ağlıyorsun. Eee sende sevme o zaman !
Mahalle maçında kaybettiğin için cep harçlığınla karşı takıma kola alıyorsun, sana bir bardak bile vermiyorlar, zoruna gidiyor. Eee sende oynama o zaman!
Başka çocukların bilmem neleri var senin yok, babanı suçluyorsun. Eee onların çocuğu olma o zaman!
Yüzüklerin efendisinde bile ağlayabilecek naif bir insansın ve ‘’Neden kimse ağlamazken ben bu filimde ağlıyorum’’ diyorsun. Eee sende izleme o zaman!
‘’Hayatta başladığım hiç bir şeyi bitiremiyorum bu durum beni deli ediyor. Yoksa ben koca bir heves budalası mıyım?’’ diye düşünüyorsun. Eee sende hiç bir şey yapma o zaman!
Karnen kırıklarla dolu ama kendinde onları hileyle değiştirecek gücü bile bulamıyorsun ve yutmazlar da, anlarlarsa diye korkuyorsun. Eee sende çok çalış o zaman!
Hız yaparken emniyet kemeri takmak istiyorsun ama arkadaşların dalga geçer diye takmıyorsun. Eee sende onlarla arkadaşlık etme o zaman!
‘’Eve kör kütük sarhoş gittiğim de bir kerede kimseyle karşılaşmadan sızsam ne güzel olur’’ diyorsun. Eee sende içme o zaman!
‘’ Kurtlar Vadisi’de bokunu çıkardı ama, tadında bitirmeliler’’ diyorsun. Eee sende izleme o zaman!
Tuttuğun takım maç kaybedince ağız dolusu küfür ediyorsun sonrada bütün nezaket ve kibarlığınla yönetimi istifaya davet ediyorsun. Eee sende takım tutma o zaman!
Hoşlandığın kıza yada erkeğe bir türlü açılamıyorsun. Başkası kapınca da boğazında düğümlenen lokmayı yutmaya çalışıyorsun. Eee sende hoşlanma o zaman!
Uyuşturucunun yasal olmasını istiyorsun. Eee sende Amsterdam’a yerleş o zaman!
‘’Pencereden aşağı insanların üzerine tükürdüğüm zaman bir kere olsun içeri kaçmadan camın önünde dikilip göz göze gelmek istiyorum.’’diyorsun. Eee sende tükürme o zaman!
‘’Zillere basıp kaçmamak ve öylece durup yaptığım şey ne kadar anlamsız da olsa, inadına keyif aldığımı ispatlarcasına gülümsemek istiyorum, ama daha önce hiçbir tabuyu yıkamadığım gibi bunu da yıkamıyorum.’’ diyorsun. Eee sende basma o zaman!
Seks yaparken her defasında içindeki kudurmuş hayvanı dizginlediğinden ve uslu ulsu sadece üzerine düşeni yaptığından, bütün kamasutra içerikli fantezilerini rafa kaldırıyorsun. Sonrada bütün memnuniyetsizliğinle kendine güzel bir anmış gibi rol yapıyorsun. Bundan da nefret ediyorsun. Eee sende seks yapma o zaman!
Daha nelerden, nelerden şikayet ediyorsun. Eee sende hiç birini yapma o zaman!

‘’Ama bütün bunları yapmazsam hayatın ne tadı kalır ki?’’ Diyemiyorsun! İyisi mi sen her şeyi en azından bir kere de olsa yap o zaman! Zaten benim inancıma göre; her şeyi en azından bir kere denemeyen birinin dünya görüşünde de haliyle bir eksiklik olur.

   

1 yorum: