NIETZSCHE AĞLADIĞINDA BEN GÜLÜYORDUM








17 Aralık 2010 Cuma

İnsandan Uzak Herşey Mükemmelde Başlıyor.

 " Bir kar tanesi için hammadde olarak bir tane toz, pek çok buz ve bol miktarda hava gereklidir. Toz karalardan, buz denizlerden, hava atmosferden gelir; işlem ise bulutlarda yürür.

Kar tanesinin yapımı, mikroskopik bir toz zerresinin etrafında başlar. Bu arada bulutun içinde sıcaklık donma noktasının altındadır; hava ise fazlasıyla suya doymuş durumdadır. 

Toz zerresi, etrafındaki havadan buz zerrelerini toplamaya başlar.

Böylece, adım adım, kristaller inşa edilir bulutların derinliklerinde.
Bu kristallerin kimi sütun şeklinde prizmalara, kimi incecik iğnelere, kimi özenle yapıLmış şiltlere benzer. O yapılardan herbiri, farklı sıcakLıkLarda ve farkLı nem oranLarında ortaya çıkar.
Bu kadarı sadece bir başlangıçtır.

İncecik kristaLLer, etraftan buz toplamaya devam eder.
Derken koLLar uzanmaya başlar kristalin altı ayrı yönüne doğru.

Ağaçlar ağarır göklerin derinliklerinde.

Saydam ağaçlardan, saydam daLLar uzanır. Sanki herbir dal diğerinden haberdarmış gibi, hepsi birden ayrı yönLere doğru, fakat aynı hızda, aynı biçimde uzanır. OnLar birbirinden haberdar oLmasa da, onları inşa eden, herşeyden haberdardır.

Fakat bu, yeryüzündeki ağaçların “içten dışa büyümesi” gibi bir büyüme değildir. Gökyüzünün ağaçLarı, üzerLerine konan buzLarLa büyür. Bu, üzeri toz tuta tuta büyüyen ve sanatkârâne bir şekiL alan bir bibLoya benzer. Bizim etrafımızda böyle bibLolar hiçbir zaman görüLmez; ama donma sıcakLığının altındaki bir buLutun her metreküpünde bu işlemin binlercesi bir arada yürümektedir.
KristaLLerin gövdelerinden uzanan daLLarın kendileri de etrafa daha küçük daLcıkLar uzatır.

Böylece kristaLLer kristaLLere eklenir. Herbiri eL yapımı kristaLLerin bazan onLarcası, bazan yüzlercesinden bir kar tanesi inşa ediLir. Bu inşaat sırasında tuğLa oLarak milyarlarca, hattâ kar tanesinin büyüklüğüne bağlı olarak, triLyonLarca buz molekülü kullanılmıştır.
Kar taneleri mükemmel geometrik şekilleriyle adeta gökyüzü çiçeklerine benziyor.Bir tanesini bile en dahi mimar dakikalarca uğraşmadan çizemeyeceği halde,Allah milyarlarcasını her saniyede şekillendirip,eşit ağırlıklarda kesip yeryüzüne gönderiyor.

Ingiliz bilim adamı 24 bin kar tanesi üzerinde yaptığı araştırmada hiçbirisinin birbirine benzemediğini ve hepsinin harikulade motiflerle süslendiğini görüyor ve sonunda şu kanıya varıyor ;
Dünyanın yaratılışından bu yana yağan kar tanelerinin hiçbirisi birbirine benzemiyor.



Yağmur ve kar,fırtınalı havalarda dahi yağarken birbirleriyle çarpışmaz.Eğer çarpışsalar yeryüzüne gelinceye kadar dev kütleler oluşturup bizlere zarar vereceklerdi.Bu da kütlelerinin en hassas terazilerin ölçemeyeceği hassasiyette birbirine eşit olduğunu gösteriyor. "


 İnsandan uzak herşey mükemmelde başlıyor. Kar'ın oluşumu gibi. Biz mükemmeli elimize geçtiği andan itibaren aza indiriyoruz. Yaparken yıkıyoruz. Sahiplenirken tutsak ediyoruz. Ve severken parçalıyoruz. En çok da unutkanız. Hatırlamak için çok zamanımız olması umuduyla..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder