NIETZSCHE AĞLADIĞINDA BEN GÜLÜYORDUM








23 Kasım 2012 Cuma

Kızım Bak Git!

     Oysa sana ''Git'' derken hiç bir isyan barındırmıyordu sözlerim.
   
     Sadece gitmeni istedim.
   
     Gidişini görmek istedim.Böylece daha da güçlenecektim
   
     Şu boktan hayatta senin gidişini izledikten sonra, artık hiç bir şey sonsuza kadar beni yaralayamayacaktı. Daha ötesi yoktu çünkü bu duygunun.
   
     ''Gitme'' demek istedim ama demedim. Anlıyor musun beni? Çünkü, sen benim tek zaafımdın. Böylece artık daha güçlüyüm ve bunu söyleyebildiğim için daha merhametsiz.
   
     İşte gittin. ne değişti? Dünya öncesine göre çok daha çekilmez bir hale geldi. Olsun. Önceden de güllük gülistanlık sayılmazdı. Cebime biraz gökyüzü doldurur ve devam ederim yaşamaya. Şimdi açık bir haziran gecesi gibi umutlarım var benim. Karanlık ama sıcacık. Ya geride bıraktığın karanlıkta kaybolacağım ya da sıcacık maviliklere yelken açacağım. Hoşçakal!


2 yorum:

  1. İnsan zaaflarını, zayıf yanlarını göstermekten ne çok korkar, onun yerine susmayı tercih eder ve çözümsüzlüğün ortasında kalakalır. Bu belkide biraz gurur veya duruma göre değişen kendini savunma mekanizması. Yüksek duvarları olabiliyor insanın insanlara karşı, istediğinde o duvarları yok edebilirsin, istersende tüm zayıf yanlarını açarsın karşındakine. Büyük çelişki, ikilem ... Çöz çözebilirsen :)

    YanıtlaSil
  2. Bence herkesin duvarları olmalı önemli olan bu duvarları inşaa ederken kapı koymayı unutmamak =)) Gerçekten çözülmesi zor bir denklem ama hayatta öyle değil mi zaten? Kolayca çözülebilen bir şey olsaydı, yaşarken ne kadar zevk alabilirdik ki?

    YanıtlaSil