Serkan Tokgöz 1991 yılının
oldukça mağrur bir gecesinde dünyaya geldi. Yedi yaşına bastığı sabah ise yine
annesinin televizyona fazla sokulmaması uyarılarına kulak asmadı ve çizgili
pijamasının katlamaya üşendiği sağ ayağının altında ezilen kısmını çiğneyerek
televizyona doğru sokuldu. Annesi içerideki hareketlilikten ve kulağına çalınan
televizyon sesinden şüphelendiği üzere mutfaktan seslendi, ‘’Televizyona fazla
sokulma.’’ Serkan Tokgöz kafasını ağırca mutfak kapısına doğru çevirdi ve bir
süre öylece kapı aralığına baktıktan sonra tekrar televizyona döndü.
O sırada iki sokak
öteden gelen bir arabanın içerisindeki adam telefonunun şarjının bitmek üzere
olduğunu fark etti. Tek eliyle kavradığı direksiyon üzerindeki hakimiyetine
oldukça güvendiğinden diğer eliyle torpidoyu karıştırmaya başladı. Torpido
ağzına kadar ıvır zıvırla doluydu. Aradığı şeyi bir türlü bulamıyordu. Adam
gittikçe sinirlenmeye başlamıştı.
Serkan Tokgöz en
sevdiği çizgi filme dalmış öndeki iki büyük dişine dilinin ucuyla dokunarak gülümsüyordu.
Uçmaktan mahrum olmasına karşın uçan hemcinslerinden koşarak daha hızlı yol
alan kuşu yakalamak için hain planlar geliştiren ve her defasında kendi kazdığı
kuyuya düşen çakal ona oldukça komik görünüyordu.
Adam sonunda direksiyon
hakimiyetini kaybetti ve çıktığı kaldırımda bir kediyi ezdikten sonra havaya
yükseldi. İki takla attı, ardından Serkan Tokgöz ve annesinin yaşadığı evin
duvarından içeriye dalarak çocuğun az önce oturduğu üçlü koltuğu paramparça
etti. Meydana gelen toz bulutu yüzünden göz gözü görmesi mümkün değildi. Serkan
Tokgöz kımıldayamıyordu. Televizyon ve arabanın ön tamponu arasında ilahi denecek
bir mesafede öylece duruyordu. Mutfak kapısında beliren annesine döndüğünde
annesinin hareketsizce kendisine baktığını fark etti. Oldukça yavaş denebilecek
bir hareketle arkasına baktığında şöför koltuğundaki adamın da başı
direksiyonda hareketsiz bir şekilde durduğunu gördü. Serkan Tokgöz ağırca
olduğu yerden kalktı ve annesinin yanından geçerek mutfağa girdi. Geri
döndüğünde elinde tuttuğu iki bardak sudan birini annesinin eline tutuşturdu
diğerini şöförün yanına bıraktı ve yeniden televizyonun başına geçti. Annesinin
dudakları mekanik bir hareketle aralandı ve fısıltıya yakın bir ses yükseldi, ‘’Televizyona
fazla sokulma.’’ Serkan Tokgöz yeniden annesine döndü; bir süre baktı sonra biraz geri
çekilmek istedi ama sırtı arabanın tamponuna değince omuzlarını silkti ve
yeninden en sevdiği çizgi filmi izlemeye koyuldu.
Hiç birşey Serkan'ı çizgi filminden ayıramıyacak galiba
YanıtlaSilKorkarım ki öyle görünüyor. =))
Sil