NIETZSCHE AĞLADIĞINDA BEN GÜLÜYORDUM








6 Ekim 2010 Çarşamba

Bir İnsanı Mutlu Etmenin Verdiği Büyük Haz

     Yoksa zehr olur bu tatlı hayat bir insanı mutlu etmezsen ve ona birini mutlu etme fırsatı vermezsen.
    
     Bu yazıyı yazmak istedim, çünkü Gözde diye bir arkadaşınız varsa ve hani birine bakıp ''Keşke sen de benim senin gözlerinde gördüklerimi görebilseydin'' diye yüzüne söylemek isteyeceğiniz, fakat bunu asla dile getiremeyeceğiniz türden bir arkadaşınızsa bu; gece yapılan sohbetlerde bir haylı karmaşık olabiliryor.

    Şimdi Gözde bu yazıyı okuyunca soracak elbette, ''Neden'' diye. Bu soruya bu gece bir kez daha yanıt verememek istemediğimden, şimdiden yanıtlıyorum. Çünkü Gözde, herkezi bıkmadan usanmadan dinleyebilecek ve onlara mantıklı ve kendinden beklenmeyecek ölçüde olgun çözüm önerileri sunabilecek,( Buraya dikkat gecenin 01.00 inde bile ) yani kısacası arkadaşlarına, çevrelerinde bulunduğu için kendilerini şanslı hissettirebilecek biri. Şimdi biz insanların kusursuz olmadıklarını biliyoruz. Öyleyse soru şu:  Gözde gibi birinin kusuru ne ola ki ? İşte Gözde'nin sorunu bütün bunları kendi için uygulayamaması arkadaşlar.

     Evet az önce yaptığımız terapi havasındaki karışık geyik sonucunda bayağı karlı olduğumu söyleyebilirim. Kendime duyarlı bir eleştirmen edindim. İki konuda daha yardım aldım. Biraz dertlerimi dinlettim biraz çözüm buldum, biraz tevekkül derledim. Dediğim gibi benim açımdan durum çok parlak. Peki Gözde açısından durum nedir? Bilmiyorum ki ? :) Ama bir tahminde bulunabilirim sanırım. Bu yazıyı okuyunca ve sonunda bana bir iyilik yaptığını fark edince oda mutlu olacaktır. Çünkü o bunu kendi için bir mutluluğa dönüştürebilecek güçlü bir kız. Biz buna '' Bir insanı mutlu etmenin verdiği büyük haz '' diyoruz.

     Öneri: Gözde gibi biriyle hala tanışmadıysanız, evet kendinizi kötü hissedebilirsiniz. =)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder