NIETZSCHE AĞLADIĞINDA BEN GÜLÜYORDUM








22 Mayıs 2011 Pazar

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK GERÇEĞİ

     Son olarak 2. dünya savaşında yanlış tarafta saf tutan Osmanlı Devletinin çöküşü ile İltilaf devletlerinin bir ülkeyi masa başında nasıl SÖMÜRGELEŞTİRDİKLERİNE bir bakalım.

     Yıl 1918. Mustafa Kemal henüz Samsun'a çıkmadı.

     Osmanlı Devleti adına Rauf Orbay'ın imzaladığı Mondros Ateşkes Antlaşmasının maddeleri:

     Ne ateşkes ne ateşkes...



1- Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması, Karadeniz’e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkamlarının İtilaf Devletleri tarafından işgali sağlanacaktır.

2- Osmanlı sularındaki bütün torpil tarlaları ile torpido ve kovan mevzilerinin yerleri gösterilecek ve bunları taramak ve kaldırmak için yardım edilecektir.

3- Karadeniz’deki torpiller hakkında bilgi verilecektir.

4- İtilaf Devletlerinin bütün esirleri ile Ermeni esirleri kayıtsız şartsız İstanbul’da teslim olunacaktır.

5- Hudutların korunması ve iç asayişin temini dışında, Osmanlı ordusu derhal terhis edilecektir.

6- Osmanlı harp gemileri teslim olup, gösterilecek Osmanlı limanlarında gözaltında bulundurulacaktır.

7- İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır.

8- Osmanlı demiryollarından İtilaf Devletleri istifade edecekler ve Osmanlı ticaret gemileri onların hizmetinde bulundurulacaktır.

9- İtilaf Devletleri, Osmanlı tersane ve limanlarındaki vasıtalardan istifade sağlayacaktır.

10-Toros Tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal olunacaktır.

11- İran içlerinde ve Kafkasya’da bulunan Osmanlı kuvvetleri, işgal ettikleri yerlerden geri çekilecekler.

12- Hükümet haberleşmesi dışında, telsiz, telgraf ve kabloların denetimi, İtilaf Devletlerine geçecektir.

13- Askeri, ticari ve denizle ilgili madde ve malzemelerin tahribi önlenecektir.

14- İtilaf Devletleri kömür, mazot ve yağ maddelerini Türkiye’den temin edeceklerdir. (Bu maddelerden hiç biri ihraç olunmayacaktır.)
15- Bütün demiryolları, İtilaf Devletlerin zabıtası tarafından kontrol altına alınacaktır.

16- Hicaz, Asir, Yemen, Suriye ve Irak’taki kuvvetler en yakın İtilaf Devletlerinin kumandanlarına teslim olunacaktır.

17- Trablus ve Bingazi’deki Osmanlı subayları en yakın İtalyan garnizonuna teslim olacaktır.

18- Trablus ve Bingazi’de Osmanlı işgali altında bulunan limanlar İtalyanlara teslim olunacaktır.

19- Asker ve sivil Alman ve Avusturya uyruğu, bir ay zarfında Osmanlı topraklarını terk edeceklerdir.

20- Gerek askeri teçhizatın teslimine, gerek Osmanlı Ordusunun terhisine ve gerekse nakil vasıtalarının İtilaf Devletlerine teslimine dair verilecek herhangi bir emir, derhal yerine getirilecektir.

21- İtilaf Devletleri adına bir üye, iaşe nezaretinde çalışacak bu devletlerin ihtiyaçlarını temin edecek ve isteyeceği her bilgi kendisine verilecektir.

22- Osmanlı harp esirleri, İtilaf Devletlerinin nezdinde kalacaktır.

23- Osmanlı Hükümeti, merkezi devletlerle bütün ilişkilerini kesecektir.

24- Altı vilayet adı verilen yerlerde bir kargaşalık olursa, vilayetlerin herhangi bir kısmının işgali hakkını İtilaf Devletleri haiz bulunacaktır.

25- Müttefiklerle Osmanlı Devleti arasındaki savaş, 1918 yılı Ekim ayının 31 günü mahalli saat ile öğle zamanı sona erecektir.

     Özellikle dikkatinizi 1,7,14,21 ve 24. maddelere çekmek isterim.

     Peki sonra ne oldu...

     Mustafa Kemal bu utanç verici antlaşmaya göz yummadı ve öylece ülkenin itilaf devletleri tarafından sömürgeleştirilmesine karşı olarak bir yıl sonra 1919'da Samsun'a giderek ayaklanmaları başlattı. Tabi bu arada antlaşmanın 7. maddesi gereği ülkenin bir çok ili fransız ve ingilizler başta olmak üzere bir çok devletin yönetiminde idi.

     Bakalım daha sonra ne oldu...

     Kurtuluş savaşı büyük bir zaferle sona ererken, 1923 yılında Lozan Barış Antlaşması imzalandı. Bu anlaşmaya Mondros Ateşkes Antlaşması'nı imzalayan Rauf Orbay vatan haini olarak görüldüğü için, Atatürk tarafından İsmet İnönü gönderilmiştir. 

     Maddelerine bir göz atın derim buradan http://tr.wikipedia.org/wiki/Lozan_Antla%C5%9Fmas%C4%B1 . 
Nasıl da masaya yumruğumuzu vura vura her dediğimizi imzalatmışız. Nasıl da işler birden bire bizim lehimize dönüvermiş. Ve nasıl da bir millet küllerinden yeniden doğmuş.

     Bununla da bitmiyor olup biten...

     1926'da Ankara Antlaşması'nı imzalayı veriyoruz. O antlaşmada: Irak'ın Musul'dan elde ettiği petrol gelirinin % 10'unu 25 yıllık bir süre için Türkiye'ye vereceğinden ve Hakkari sınırında Türkiye lehine düzeltme yapılacağından bahsediyor.

     İşler bu kadar düzelmişken, Atatürk ölmeden hemen önce Türkiye'yi bir yükten daha kurtarmak istiyor.

     Ve Lozan Antlaşmasın'da yer alan Boğazlar ile ilgili maddeyi beğenmemiş olacak ki; Montrö Boğazlar Antlaşması'nı imzalatarak, boğazların kayıtsız şartsız Türk hükümranlığına bırakılacağı tüm dünyaya kabullendirirken, boğazları bu millete miras olarak bırakıyor, 1937 yılında. Dilerseniz bunun da maddelerine bir göz atın. Biraz koltuklarınız kabarsın. http://tr.wikipedia.org/wiki/Montr%C3%B6_Bo%C4%9Fazlar_S%C3%B6zle%C5%9Fmesi

     Siz ister inanın ister inanmayın ama bir dönem biz tüm dünyada saygı duyulan sözü geçen bir ülkeymişiz.

     1918'de Mustafa Kemal adında ki genç komutan bir ülkeyi sömürge olmaktan böyle kurtardı.

     Peki 1938 den sonra neler oldu...

     Bunları söylemeye dilim varmıyor. Zaten gün kadar aşikar.

     Ben sadece üzerinde yaşadığımız coğrafyada hala ezan sesi duyuyorsak bunu borçlu olduğumuz Ulu Önderin içkisinin, sigarasının konuşulmasından çok bunlarında dillenmesini istedim.

     Allah Senden Razı Olsun Paşam. Yattığın yerleri incitmeyesin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder