NIETZSCHE AĞLADIĞINDA BEN GÜLÜYORDUM








3 Ocak 2014 Cuma

DÜNYA'YI DEĞİŞTİREN SİNCAP



-Dün akşam söz verdim kendime, dünyayı daha iyi bir yer haline getireceğime
-Sen bir yerin başbakanı mısın ki?
-Değilim ama, öyle olsaydım eğer etki gücüm daha fazla olurdu o zaman
-O halde Senato üyesisin.
-Çiftçi olmayı tercih ederim. O zaman kendi topraklarımda, daha fazla iradem olurdu sanırım.
-Kimsin sen o halde?
-İşte doğru soru bu çocuk. Ben aslında kim olduğu pekte önemli olamayan biriyim. Sadece işten eve her gelişinde, aynı yolları kullanan ve her defasında çiçek sokakta arabasının sağ lastiği aynı çukura düşen ve bu yüzden de, her Allah'ın günü belediyeye itina ile küfür eden sıradan bir vatandaşım. Dün akşam söz verdim ama kendime daha iyi bir yer haline getireceksin burayı dedim.
-Onu anladım. Nasıl olacak o?
-Dün akşam arka bahçeye bakan balkonumun pervazına bir kap bulgur ve su koydum kuşlar için. Tüm kış kuşları besleyeceğim. Böylece kışın açlıktan ölmeyecekler ve bahar geldiğinde eskisinden daha fazla kuş cıvıltısı olacak etrafta. Tıpkı eski günlerdeki gibi. Sence böyle bir şeyin gerçekleşmesi dünyayı biraz daha iyi bir yer haline getirmiş olmaz mı çocuk?
-Haksız sayılmazsın ama yetmez ki?
-Biliyorum yetmeyeceğini bu yüzden bu kararımı seninle paylaşıyorum. Bir düşünsene çocuk, ben dünyayı biraz daha güzel bir yer haline getirecek güce sahibim. Dünyada yaklaşık 7 milyar insan yaşıyor. Herkes elinden gelenin en kötüsünü yapsa dahi, dünya eskisi gibi bir yer olabilir. Sana bunları anlatarak 7 milyar insana ulaşmak için de bir adım atmış olduğumu düşünüyorum.
-Sende ki umudun 7 milyarda biri bende olsa neler yapardım hayal bile edemiyorum. Baksana sen üşütük falan değilsin değil mi?
-Aptal olma çocuk. Sana dünyayı değiştirmekten bahsediyorum burada. Bu kadar zor olmamalı. Düzeltmenin, yıkmaktan daha zor olduğu kadar, zor sadece. Bu zorluk makul görülebilir. Sen ne yapmayı düşünüyorsun peki?
-Hımm. Düşüneyim? (...) Buldum. Sanırım ihtiyar komşumuz Cevdet Amca'ya alışverişe çıkarken eşlik edebilirim. Bu durumda o, 70 model külüstürü dışarı çıkarmaz, daha az hava kirliliği olur. Böylece dünya....
-Tamam tamam. Pek mantıklı durmuyor ama idare eder sanırım.
- Mantık?
-Yeni nesil hayal gücünden ne kadar da mahrum kalmış. Tamam bu bir başlangıç olsun ama yine de bir kaç kişiyle paylaş bu durumu çocuk.
-Anlaştık. Yarın yine gelecek misiniz?
-Hava güzel olursa neden olmasın?
-Havayı güzelleştirmek için de bir formülünüz yok mu?
-Hahaha. Şakacı çocuk. Yarın görüşürüz umarım. Dediklerimi unutma.
-Unutmam.

Yaşlı adam ceketinin düğmelerini ilikledikten sonra çocuğun yanından kalktı. Oturduğu bankın çok temiz olmadığını düşündüğünden pantolonunu silkti. Parka şöyle bir göz gezdirdikten sonra her şeyin yolunda gittiğinden emin oldu ve ayrılma vaktinin geldiğini düşündü. Parkın çıkış kapısına yöneldiğinde meşe ağacının arkasına doğru yavaşça geçti. Sağa sola tekrar bakındı. Kimsenin bakmadığına emin olduktan sonra bir kere hapşırdı. Sonra bir kere daha hapşırdı. Tekrar göz ucuyla etrafı kontrol ettiğinde son bir kere daha hapşırdı ve ihtiyar ortadan kayboldu. Sadece ağacın dibinde beliren, boz renkli bir sincap hızla ağacın gövdesinden yukarı tırmanarak, ağaçların dalları arasında gözden kayboldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder