Turgut Özal parkında oturmuştum. Bir isim düşünüyordum. Delirmek üzereydim.
''Bir isim bulmak ne kadar zor olabilirdi ki?'' diye sürekli tekrar ediyordum. Satın aldığım japon balığına Hurşut ismini koyduktan sonra bırakmıştım bir şeylere isim koymayı. Bu sabah yeminimi bozmuştum. Bir isim bulacaktım. Ve onu ait olduğu yere koyacaktım.
Sonunda saniyeler dakikaları o kadar hızlı kovalar olmuştu ki, saatler bile çok hızlı akmaya başlamıştı ve akşam olduğunda elimde sadece şu isim kalmıştı: Kaan Özkaymak
Neyse ki delirmeden meseleyi halletmiştim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder