NIETZSCHE AĞLADIĞINDA BEN GÜLÜYORDUM








25 Şubat 2013 Pazartesi

SON OF A BİTCH

     Geçen gün aldım balıklarımı karşıma, ''Size rakı ısmarlayacağım dedim.'' Ufak olan Hurşut dile geldi. ''Olur mu abi öyle şey, sen iç biz meze olalım'' dedi. Çok duygulandım. Hurşut balıkların içinde en delikanlı olanıydı. Adamı madam yapardı. Açık denizlerde az köpek balıklarıyla vals yapmamıştı.

     Sonra ortanca olan Beşir dile geldi. '' A be sen bakma bu kapçık ağızlıya beaa boş boş konuşur durur. Bizden meeze olmaz beaa. Bizim etimiz serttir, sana geeelmez, gelmez. '' dedi. O zamana kadar balıkların şiveli konuşabileceklerini bilmezdim. Alem balıktı Beşir; güldürmüştü beni.

     Akabinde büyük olan Daniel dile geldi. '' Son of a bitch '' dedi. O ithaldi. Rengi sarıya çalardı. Ne demek istediğine pek anlam veremedim ama pek şirin gözükmemişti gözüme. '' Ne diyorsun lan sen, değişik? '' dedim. Cevap gecikmedi. '' Shut the fuck up maeen '' dedi. Fuck'ı duyunca anladım ileri geri konuştuğunu.

     Hurşut araya girdi. '' Abi tamam, daha alışamadı o buralara ben hallederim'' diye sakinleştirmeye çalıştı beni. Çevir bunu o turuncu totoşa dedim Hurşut'a '' Önce o bir adam gibi balık olmayı öğrenecek sonra konuşacak. Burası fifti sentin akvaryumu değil. Çevir bunu aynen.'' dedim. Hurşut delikanlı olmasına delikanlıydı ama yabancı dil sıfırdı. Yine de denedi. '' yu nov adam he yu nov adam '' diye çemkirdi Daniel'e. Daniel pek s.klemedi Hurşut'u. Sonra Hurşut bana dönüp ''Abi kuma gömeyim mi lavuğu. O daha kolay olur'' dedi. Yerli yersiz gülümsedim. Bırak Hurşut balıkla balık olmayalım dedim. Hurşut bozuldu bu lafa '' Abi ayıp oluyor ama'' dedi. '' Kusura bakma gaza geldim iyice '' diye yanıt verdim Hurşut'a. Oradan Beşir araya girince ortam yumuşadı. '' Haçen bırakun şu uşağı, yabacudur ne dediğuni bilmeyi'' dedi. Şaşkın şaşkın '' Olum sen az önce trakya şivesiyle konuşmuyor muydun? Hangi ara ayarların bozuldu senin'' dedim. Sonra Hurşut araya girdi yine '' Abi anne tarafı trakyalı, baba tarafından karadenizli o, babası sıcak sulardan soğuk sulara göç ederken tanışmış annesiyle. Şimdi siz böyle hareretli hararetli tartışınca karadeniz tarafı ağır bastı. O yüzden. '' dedi. '' Hey Allah'ım çattık '' diye gülümsedim. Sonra '' Hadi ben tek içiyorum şu totoşa da dilimizi öğretin biran önce'' dedim. Ve gittim.

     Gece yarısı kalktığımda Hurşut, Beşir ve Daniel uyuyorlardı. Işığı yakmadan akvaryuma yaklaştım. Yavaşça Daniel le diğerlerinin arasına aynalı cam bir bölme yerleştirdim. Üstündeki kapağı çıkardım. Daniel'in tarafına kocaman bir kedi resmi yapıştırdım. Sonra geri yatmaya gittim.

     Sabah olduğunda Daniel yerde ölü yatıyordu. Sabah kalktığında kedi resmi, aklını almış olmalı ki akvaryumdan sıçramış. Diğerleri uyuyordu hala. Kedi resmini söktüm. Sonra cam bölmeyi kaldırıp, kapağı geri yerine koydum. Hiç bir şey olmamış gibi oradan uzaklaştım.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder