NIETZSCHE AĞLADIĞINDA BEN GÜLÜYORDUM








16 Eylül 2015 Çarşamba

TERÖRİST HURDACI MUSTAFA

Hayattaki son tanıdığını, karısını da toprağa verdikten sonra bir başına kalan Hurdacı Mustafa, terörist olmadan önce kahveyi sütlü severdi. Çayı şekersiz, rakıyı susuz, sigarayı ise sarma içerdi. Akşam eve geliş saati hep şaşardı ve her gece el arabasının tekerlerini sökerdi; çalınırsa yerine yenisini alamam diye. Sonra da döşeğinin başına yaslar, tüm gece lastik kokulu rüyalar görürdü. Gülmeyi çok severdi; bir de sıkça ölürdü. Örneğin, hurda toplayamadığı zamanlarda bütün gün açlıktan ölürdü. Sokağa çıktığında kapısında toplanan kedileri her sabah mutlaka okşardı. İki sokak ötedeki adını bilmediği kır saçlı yaşlı kadının 'Cam Çocuk' lakabını taktıkları oğlunu güldürmek için garip hareketler yapardı karşı kaldırımdan, sonunda da kasketini çıkarıp başı ile selam verir, yola devam ederdi. Her şeye rağmen neşeli adamdı Hurdacı Mustafa.
Bir sabah terörist bir eylemin ortasında kaldı. Kurşunlanan bir arabanın jantından seken kör bir parça saplandı yüreğinin orta yerine. Oracıkta yığıldı. Düşerken tutunduğu el arabasının lastiğine sıkı sıkı sarıldı. Hayata tutunur gibiydi, ama bir insandan çok bir kelebeğin hayatıydı bu…

Ertesi gün kahraman polisin vurduğu kılık değiştirmiş terörist olarak haberlere çıktı Hurdacı Mustafa. Aksini iddia edecek kimsesi yoktu şu hayatta. Haberi izleyen cam çocuğun kır saçlı annesi ''Görüyor musun haini, hiç te anlamadık,'' dedi çocuğuna. ''Allah korudu, ya sana da bir şey yapsaydı,'' diye sarıldı ardından narince. Komşuları yıllarca bir teröristle aynı çatı altında nasıl yaşadıklarına hayret ettiler ve bunca zaman hiç belli etmeyişine şaşırdılar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder