NIETZSCHE AĞLADIĞINDA BEN GÜLÜYORDUM








18 Ekim 2015 Pazar

AH BU ŞARKILARIN GÖZÜ KÖR OLSUN

Borcunu şarkı ile ödeyen bir kız tanıyordum. Sorduğu her sorunun karşılığında bir şarkı gönderirdi. Neyi sevip sevmediğime bakmazdı. İsteyip istemediğimi, dinleyip dinlemediğimi dahi sormazdı, çünkü onun için bunun bir önemi yoktu. Kendi söyledi, ''Önemli olan bir gün çekip gittiğinde ardından kendini borçlu hissettiğin kimseyi bırakmamak olmalı,'' diye.
Bir gün soracak sorusu kalmadığında, şarkıların da arkası kesilmişti. Önce hafif bir boşluk belirdi, sonra git gide derinleşti. Gönderdiği şarkıları bilgisayarda kaydettiğim yeri bulmam biraz zaman aldı. Dinlemeye başladığımda ise, hiç birinin hoşuma giden parçalar olmadığını fark ettim. Diğer taraftan da dinlemeye devam ediyordum.
Sonunda o kadar çok dinlemiştim ki, dinlemediğim zamanlarda ezberden söyler olmuştum. Bu arada soruların arkası öylece kesilmedi. O, bir gün aniden ortadan kayboldu. Tıpkı dediği gibi ansızın çekip gitti. Sonra fark ettim ki, gelişi de öylece ansızın olmuştu. Hiç sormadığım, hep ötelediğim bir sorunun cevabıydı halbuki, O'nun kim olduğu ve nereden geldiği? Nereden geldiğini bilseydim, gittiği yeri de bilirdim. O günden beri her tanıştığıma, nereden geldiğini sorarım, olur da kaybetme korkusu yaşarsam diye.
Tüm o şarkıların içerisinden bir tanesi, belki de tek sevdiğim ve en çok kendi kendime mırıldandığım da yatıyordu sadece adını bildiğim biri üzerine neden bu kadar çok kafa yorduğumun cevabı:
''Ben seni çoktan unuturdum da, Ah bu şarkıların gözü kör olsun!''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder