NIETZSCHE AĞLADIĞINDA BEN GÜLÜYORDUM








7 Ekim 2015 Çarşamba

GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ

Doğduğum yerde ölmeyi çok isterdim. Kutsal limanımda. Böyle olmayacağını biliyorum. Ani ölüm korkunç gelecek. Nerede olduğuma, o an ne yaptığıma bakmayacak. Belki sonunda sevdiğim kızla bir araya gelmişken, üstelik akşamın yeterince loş bir vaktinde gelecek... Belki salacakta yürüyüş yaparken, belki zaten öleceğim bir anda, kim bilir belki de hiç ölmeyeceğimi düşündüğüm bir anda gelecek.

Dışarıdaki hava böyle kötü düşüncelere yer bırakmayacak kadar güzeldi. Bu tarz düşünceleri aklımdan kovmama yeter de artardı bile. Böyle günlerde pencereden bakmayı çok seviyordum. O güzel bahar güneşi orada öylece duruyordu, ama ona dokunamıyor ve hissedemiyordum. Müthiş bir duygu vardı içimde çıkıp, havayı iliklerime kadar hissetmem için, ama çıkamazdım. Çünkü, elde etme duygusunun tüm o güzel hisleri yok edeceğine inanıyordum. Bu yüzden her zaman pencereden bakmayı yeğlerdim.

Bir telefon ettim. Güzel günler göreceğiz demek için arkadaşımı aradım. Çaldı, çaldı ve bir sonraki çalışında telefona tanıdık olmayan bir ses karşılık verdi. Kim olduğunu sorduğumda, ''Halasıyım ben,'' dedi. ''O nerede?'' diye sordum. Kısa bir sessizliğin ardından, ''Başımız sağolsun,'' dedi. ''Dostlar sağolsun.'' dedim şaşkınlığımı gizleyen otomatik bir yanıtla.

Dışarı çıktığım gibi bir taksiye atlayıp cenaze evinin yolunu tutum. Kapıyı irice, bıyıklı bir adam açtı. Bu kez ben, ''Başımız sağolsun,'' dedim. ''Dostlar sağolsun,'' dedi. İçeri girdiğimde kapı aralığından diğer odadaki kadınları gördüm. Biri baktığımı fark edip, hızlıca kapıyı kapadı. Erkeklerin olduğu bölüme geçip, yaklaşık 17 kişi ile tokalaşıp, sarıldıktan sonra 18. boşluğu doldurmak için bir sandalyeye oturdum. Yanımdaki adamın kulağına eğilip, ''Nasıl olmuş?'' diye sordum. ''İntihar etmiş,'' dedi. ''Eee, güzel günler görecektik ama,'' dedim. Omuzlarını silkerek ''Kısmet değilmiş,'' dedi.

Helvayı yerken yaşlı bir konuk da kalp krizi geçirip oracıkta öldü. Herkes için beklenmedik bir şok etkisi yarattı bu durum. Bense sakinliğimi koruyarak, çaktırmadan cenaze evinden ayrıldım. Anlaşılan içime ilk defa güzel bir şey doğmuştu, o da en olmadık zaman da doğmuştu. Ani ölümler gerçekten yürek hırpalıyordu. Etkilenmemek mümkün değildi. Sonra silkelenip kendime geldim ve, ''Güzel günlerin canı cehenneme,'' dedim. Bugün zaten güzel bir gün.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder